2 Nisan 2014 Çarşamba

COĞRAFYANIN GELECEĞİ

Dünyanın oluşumundan ve ilk insanın yaratılışından bu yana insanoğlu doğaya karşı sürekli bir merak ve doğayı anlamlandırma çabası içinde olmuştur. Ve bu  yönde yaptığı bütün araştırma ve çalışmalardan elde edilen birikim coğrafyayı bir bilim haline getirmiştir. İnsanlar yaşadıkları dünya hakkında bilgi edindikçe onu anladıkça bu birikimini yaşam seviyesini artırmada kullanmış ve dünyayı daha yaşanır bir hale getirmeye çalışmıştır. Coğrafyanın, coğrafya bilmenin yaşamı kolaylaştırdığı inkar edilemez bir gerçektir. Dünya üzerindeki her yer yaşamaya elverişli değildir. Ama coğrafya bize yaşanacak yer konusunda iklim, bitki örtüsü, yer şekilleri gibi konularda bilği verdiği için işimizi kolaylaştırmıştır. Ama bütün bunlara rağmen bütün insanlar doğayı anlama, gerekse onu iyileştirme konusunda aynı zihniyetten değiller. Günümüzde doğanın değerini bilmeyen ve onu tahrip eden bir çok insan vardır. Bu konuda ki eksikliğin coğrafya biliminin öğretiminden kaynaklandığını düşünüyorum. İnsanlar doğa hakkında ilk bilgileri okulda öğrenmekteler. Ve bu konudaki en büyük eksikliğin yerinde öğretim yapılmaması olduğunu düşünüyorum. Coğrafya canlı kanlı bir bilimdir. Yani bin bir çeşit yer şekilleriyle, akarsularıyla, şelaleleriyle, gölleriyle. Dolayısıyla insanlara bütün bunları anlatırken aynı zamanda göstermek de çok gereklidir. Çünkü kim olursa olsun görmediği bir güzelliği sevdirmek ve onun değerli  olduğu bilincini uyandırmak zordur. Coğrafyanın bu konuda eksik olduğunu düşünüyorum. Ama bütün bunlara rağmen, insan merak ettikçe, sorulara cevap aradıkça Coğrafya bir bilim olarak hayatta ki yerini muhafaza edecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder